bilgisayar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bilgisayar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mayıs 2007 Perşembe

işte buna gülüyorum..

Geçenlerde sevgili silent storm sağolsun uzundur mp3 çalarım için istediğim ek hafıza kartına kavuştum.. şimdi asıl derdim minton'umu debian'ıma bağlayınca ne olacağıydı.. xp'nin direkt tanıyacağından emindim..
netekim eve gelir gelmez ilk işlerimden biri bunu denemek oldu ve voila! debian minton'un kendi hafızasını ayrı, sd kartı ayrı mount etti.. (=
peki bir kaç gün sonra ne oldu?..
bu yazıyı yazma sebebim ceryan etti, tabii ki..
bir arkadaşın arkadaşının laptop'ına mp3 atalım dedik -hii ne kadar yasadışı bir durum- efenim usb'ye minton'u bir bağladık ki tey tey winxp hazretleri sd kartı görmüyor.. evet görmüyor..
işte buna gülüyorum..

17 Nisan 2007 Salı

sourceforge..

artık benim de bir hesabım var.. henüz bir projeye üye değilim ancak planlanmış bir gelecekte olacağına emin olabilirsiniz.. çok şahane durumlar söz konusu..

http://sourceforge.net/users/v42/

19 Temmuz 2006 Çarşamba

oyunlar..

pc'de oyun maceram qbasic'te gorillaz ve nibbles oynayarak başlamıştı.. gorillaz baysa da arada bir (solo oynamak pek zevkli değil tahmin edersiniz hangi tarafı tutacağını şaşırıyor insan, artık binaları falan muzla tahribe girişmiştim bir noktada) en sevdiğim oyunlardı (neden acaba) daha sonra "california dream" yazısı ve müziğiyle hayatıma blockout girdi. 40 derece ateşle yanarken bile karşısına geçip deli gibi oynadığımı hatırlıyorum..
şimdi seneler sonra blockout gene hayatımda, bisiklete binmeyi unuttuğum gibi bu oyunu oynamayı da unutmuşum.. ama azimliyim kendimi bağlıycam makineye P=
bu arada debian sistemine indirmek isteyenler için:
> apt-get install xbl
sonra da > xbl diyin güzelce çalışacaktır.
pek leziz..

hastası olduğum diğer oyunlar:
- eye of the beholder (abime asistanlık yapardım çok deli oynardık)
- lemmings (2 boyutlu olan elbetteki az oynamadım)
- duke nukem (gene 2 boyutlu olan.. doktor'un sonunda ay'a kaçtığı bölüm zibillerle oynamışımdır)
- red alert (command and conquer, yuri's revenge hummm "shake it baby!!" favorim kore ve "slow coming death" ile ruslar.. yuri'yi oynamayi beceremedim hiç.. abimle kore ve rus ya da kore ve yuri takımı yapardık.. "surrender! no i don't mean i surrender! you surrender!")
- gallactic battlegrounds (tamamen ra benzeri ve star warsla alakalı olduğu için oynadığım bir oyun, severim keratayı)
- fallout (bi kere pimp olmuştum hiç unutmam, spoiler alıp oynıycam diye dibim çatlamıştı gecko öldürmekten böö gelmişti)
- quake (okulda arkadaşlarla oynamayı pek bir severim, hele takımlı olunca daha bi güzel oluyor, ben kolay hedefim gerçi ama sallamayınca bayrağı da kaptırıyorlar)
sakın çok başarılı bir oyuncu olduğumu sanmayın, kendi çapımda eğleniyorum işte..
insanların (daha kız görmedim evet o yüzden erkeklerin) "nasıl da yendim seni hahaha" triplerini hiç sevmediğim için de (kimse kusura bakmasın da bilgisayar ve bilgisayar oyunları erkek dünyasıdır, bir kız oynuyorsa yeneriz ağzının payını veririz ezikliğinde olunabiliyor) takım olup bilgisayara karşı oynamayı tercih ederim genelde. birebir kapışmak isteyen tavlaya buyursun P=

19 Haziran 2006 Pazartesi

c, mpi, uykusuz geceler ve kundante!

bir okul projesi tesliminin daha sabahı bugün!
açık kaynak ve özgür yazılım günlerinde takip ettiğim kadarıyla ilgimi çekmişti quantum, genetic, parallel computing konuları baktım comp474 diye bir ders var paralel programlama, hemen atladım üzerine.
ders c tabanlı çıktı tabii.. ilk başlarda c falan görmez teori üzerine gider -hyper cube falan- verinin iletilmesi vs gibi problemleri çözüp eğlenirken acı gerçek kendini gösterdi: bunları programlamak, ama c'de!!
fena olmadığını düşündüğüm bir java bilgim var (şimdilik elime gelen projelerin altından kalkabiliyorum en azından) ama c.. tek bildiğim onun java'yla benzerlik gösterdiği ve atası olduğu.. bir de tabii c++, c# var çocukları..
dersi almamda etken arkadaşım hakan'la kafa kafaya verdik yaparız yahu dedik.. netekim ilk projemiz olan matris çarpımı algoritma olarak gayet kolay görünüyordu.
ben de kolları sıvadım gerekli ve doğru olduğunu düşündüğüm mpi komutlarının arasına bir güzel java kodu yazdım -çok parlak bir fikirdi benim için. bunu
her neyse sonuç itibariyle bu algoritma iki boyutlu dizileri gerektirdiğinden -malumunuz benim sıfır, hakan'ınsa kısıtlı c bilgisi yetmedi bu projeyi hayata geçirmeye.
hocamız matris çarpımı üzerine nette c kodu bulabileceğimizi söylemişti. evet var gördüm ama henüz inceleme fırsatım olmadı. inceleyince buraya bir ek yaparım artık..
derken final günü geldi çattı, finalin ikinci kısmı "take home" şeklindeydi ve quicksort ya da mergesort algoritmalarından birini gerçeklememiz gerekiyordu.
son finalimin ardından çarşamba günü sıvadım kolları ve pazar sabahına doğru yoğunlaşan bir şekilde çalıştım. burda çalıştık desem daha doğru olacaktır.
artık bir noktada elimizdeki algoritmalar çalışmayıp, node'lar birbiriyle alışveriş yapmamakta diretince kundante'ye sardık kendimizi.
fairuz derin bulut'un muhteşem şahane şarkısını herkese tavsiye ediyorum özellikle kodculara.. terelelli anında bundan daha iyi tesir edecek bir şey bilmiyorum. mümkünse bir kaç kere dinleyin ve eşlik edin!!
ufak bir kundante seansından sonra gene verdik kendimizi kodlara. kah c allocation sorunları çıkarıyor, kah deadlock'a giriyorduk.
ezanla gelen sabah bize artık teslim saatinin yaklaştığını hatırlattı. her şeyi yapıp da kendi arasında bilgi alışverişi yapamayan node'lu kodumuza raporlarımızı hazırlayıp kendimiz sabah uykusunun boğucu kollarına attık.
bütün bu çalışma ve bu blog'un sonucu:

"c is for cookie that's good enough for me"

16 Haziran 2006 Cuma

creative commons

efenim az önce bütün kişisel bloglarımı creative commons ile lisansladım hayırlı uğurlu olsun..
bunu yapmak gerçekten çok kolay..
önce anasayfaya gittim, hemen orda blog diye bağlantıyı gördüm zaten atladım üzerine..
ordan blogger vb blogları kullananlar için bağlantısını keşfedip ona atladım..
sonra da tarif ettiği gibi lisansımı belirledim kodumu alıp "template"e yapıştırdım. ancak orda dediği gibi govde tag'ının bitiminden önce değil footer'a yapıştırmayı tercih ettim..
ne fark yarattı inanin bilmiyorum (=
şimdi gidip flickr hesabımı da adam edeceğim..
cc ile ilgili daha haberlerim var ama sanırım şu aşamada açıklayamam gelecek ayları bekleyin..

6 Haziran 2006 Salı

debian unstable'a java yuklemek..

bugün güzel güzel javamla uğraşıp şu projeleri hallederim derken halihazırda çalıştığını bildiğim kodu derleyip çalıştırmaya çalışınca dünyalar benim oldu..
main metodumu beğenmemekte ısrar eden bir konsolum vardı -canım benim evet ben de seni seviyorum.
hemen kendimi silent storm engin bilgi dünyasına ağlayarak attım, o da hemen bana sorunumun cevabımı verdi. ^^
tabii ki bir nevi bir hizmetim olsun herkes yararlansın ben de bu ufak hayat kurtarıcıyı serbest bir şekilde türkçeleştirmek isterim.

kaynak: Mini-HowTo: Installing Java on Debian Unstable

bu kilavuz debian unstable (sid) için hazırlandı ancak testing ve hatta ubuntu için de işe yarayabilir.
bütün bu adımlar "root" haklarına sahip olduğunuz var sayılarak anlatılmaktadır!

1. sun websitesine gidip kendisine J2SE Development Kit paketinden edinin. bize rpm değil .bin paketi lazım.
hali hazırdaki sürüm: JDK 5.0 Update 7
uygun bağlantıyı takip ettikten sonra Linux Platform - J2SE(TM) Development Kit başlığı altından .bin paketini bilgisayarınıza indirin.

2. istediğiniz yere paketi yerleştirin. debian paketlerinden çıkmayan tüm uygulamaları /opt klasörüne koyuyorum. bu yüzden /opt/java klasörünü yarattım ve .bin paketini de buraya yerleştirdim.

3. paketi açın. Bu sh [paket adı].bin komutunu çalıştırıp lisansla ilgili soruya evet (yes) demek. Kendini kendi kendini yeni bir klasöre açacak. Benimki kendini şuraya açtı: /opt/java/jdk1.5.0_07

4. açılmış JDK klasörünüzden /usr/local/lib/jdk'ya sembolik bir bağ atayın. Benim için bu şu komutu vermek demekti: ln -s /opt/java/jdk1.5.0_07 /usr/local/lib/jdk

5. java-common ve equivs paketlerini apt-get install java-common equivs komutu ile yükleyin. Bu paketler bizim sahte paketleri yaratmamızda rol oynayacaklar.

6. uygun bir klasöre (ben /opt/java'daydım) java sahte paket kontrol dosyalarını cp /usr/share/doc/java-common/dummy-packages/*.control . komutuyla kopyalayın.

7. equivs'i kontrol dosyalarından sahte paketler yaratmak için kullanın: for fn in *.control; do equivs-build $fn; done böylece klasörünüzde bir tomar .deb oldu.

8. sahte paketleri kurun: dpkg -i *.deb artık debian java'nın kurulu olduğunu biliyor.

9. son bir adım daha kaldı. şimdi update-alternatives'i kullanarak java ile gelen tüm donatılara debian-dostu sembolik bağlar atayacağız. kurulmuş JDK'nızın bin klasörüne geçip şu komutu çalıştırın: for fn in *; do update-alternatives --verbose --install /usr/bin/$fn $fn /usr/local/lib/jdk/bin/$fn 500 --slave /usr/share/man/man1/$fn.1 $fn.1 /usr/local/lib/jdk/man/man1/$fn.1; done bu döngü JDK paketinizle gelen tüm donatılara debian alternatiflerini man sayfalarıyla birlikte yaratacak.

10. şimdi herhangi bir kullanıcı olarak java -version komutuyla doğru JDK sürümünün döndüğünü kontrol edin.

ek: eğer java-version komutu sonucunda halen eski sürümü görüyorsanız şu komutu uygulayın: update-alternatives --set java /usr/local/lib/jdk/bin/java

güle güle kullanın!