20 Eylül 2025 Cumartesi

18 eylül 2025 the kovenant konseri

son iki senedir konser çılgınlığına kendimi kaptırmış durumdayım. blog'umu tekrar canlandıralı beri de ilk gittiğim konser de if performance hall'da gerçekleşen the kovenant konseri oldu. iki senedir if'te düzenli denebilecek kadar konsere gitmiş birisi olarak kalitesinin giderek arttığını söyleyebilirim. kenarda köşede kalmış nispeten az dinleyici gruplar için de güzel bir konser ortamı oluyor, havalandırması yeterli, tuvaletleri eh işte temizce, ses sistemi de mekanla ilk tanıştığımdan beri gayet iyi. son iki konserdir (bir önceki de wishbone ash idi onunla ilgili de yazarım) gözlerim özellikle ışıklandırmadan kör oluyor dolayısıyla dean winchester'ın yorumuna rağmen güneş gözlüğü ya da araba gözlüğü takıyorum.

hazır mekandan bahsederken if'in uyuz eden ve mekanda bira içmeme sebebim kovacılardan bahsetmem lazım mutlaka. sene başında burada kalandra konserine geldim. müthiş bir atmosfer var neredeyse transa girmişiz ve aynı dakika içinde iki kere önümüzden iki kere arkamızdan bu kovacılar geçti. artık çemkirdik bir tanesine konser badimle. gerçekten bir mekandan soğutmak için birebir. geçen bir sene içinde bu elemanların ortalıkta gezinme sıklığı azalmış ama asla yeterli değil. tam gaza geliyorsunuz hop kovanın biri bütün görüşünüzü kapatmış.. ya da aşırı bir ter kokusu önünüzden arkanızdan çarparak geçiyor, hele ki biraz kalabalık bir konserse bu kaçınılmaz bir durum oluyor.
kovanın gözüme gözüme girdiği anlar

velhasılı kelam mekanın tam puan alması için bence düzeltmesi gerekenler: kovacıların kalkması, tuvaletlerin daha iyi temizlenmesi ve tabii ki bira fiyatları. içeride bira daha makul fiyata olsa kimse dışardaki bin türlü mekana gitmez içeride tüketir içkisini. bu arada konser mekanı dışındaki bar kısmında fiyatlar makulce.

esas konumuz the kovenant'a gelecek olursam, ki itiraf etmeliyim konsere tamamen arkadaşımı yalnız bırakmamak için ayakta uyuyarak gittim. daha önce bir kere tıpkısının aynısını çaldıkları örnek bir setlist dışında da dinlemediğimi eklemeliyim. konserin ilk 8 şarkısını '98 çıkışlı nexus polaris'ten çaldılar. brutal vokal ağırlıklı bu kısmı beni çok açmadı açıkçası. brutal vokale karşı olduğumdan değil her zaman her kafayla bünyem kaldırmadığı için. 
sonraki 4 şarkı ise '99 çıkışlı animatronic albümünden geldi. grubun zaten dört albümü olduğunu düşünürsek bu şekilde bir setlist hazırlamış olmalarına şaşırmamak lazım. '99 senesi hem liseden mezun olduğum hem müzikle daha çok ilgilenebildiğim dönemlerin başladığı zaman olduğu için bu albümün hem kapağı hem şarkılar tanıdık geldi diyebilirim.
her neyse; memleketimin adı çıktığı için animatronic kısmından ilk şarkı olarak seçtikleri jihad'ı çalmak konusunda kararsız kaldıklarını söyledi vokal amund svensson fakat seyirci bayağı heyecanlıydı ve bu yorumu duyanlar direkt "jihaaad" diye bağırınca içinde bir tereddüt vardıysa da kalmadı ve yardır yardır şarkıya girdiler. svensson arada bomba patlama efektleri ve korku filmi kahkaları ile şarkıyı bezedi. bence eğlenceli de oldu. animatronic'ten seçtikleri dört şarkıdan sonra son albümleri '03 çıkışlı seti'den via negativa'yı çaldılar ki biz bir an '90'lar türkçe pop'a ışınlandık. uykusuz olmasaydım daha çok eğleneceğim bir şarkıydı. 
 son iki şarkılarını da ilk albümleri in times before the light'tan çalarak konseri bitirdiler. son iki şarkıda da rammstein dinliyorum hissini dibine kadar yaşadım ki sahne kıyafet ve aksesuar tercihleri ile bu hissi zaten bana vermişlerdi. yazımı hazırlarken biraz daha grup ile ilgili bilgilenmiş olarak albüm albüm tarzlarını biraz değiştirdiklerini gözlemlemiş oldum. 
artık sahne personalarını böyle mi belirlemişler yoksa normalleri mi böyle bilemeyeceğim ama grup üyelerinin biraz donuk olduğunu düşündüm. özellikle kadın vokalleri üstlenen sarah jezebel deva'nın sürekli karanlıklarda ve bir biblo gibi durması nedense beni rahatsız etti, tabi bu benim problemim (= 
bu yazımı burada sonlandırırken şuraya iki resim de bırakayım madem..  

Hiç yorum yok: