24 Eylül 2025 Çarşamba

24. uluslararası istanbul go turnuvası

artık ne zamanlardı bilemiyorum abimin üniversite yıllarında go ile tanışması ile birlikte ben de go ile tanıştım. küçüklüğünde satranç meraklısı olup iddialı kişileri yenen fakat satranç konusunda tamamen iddiasız taşların nasıl hareket ettiği dışında oyunla başka bir ilgisi olmayan bir bebe olarak go da haliyle ilgimi çekti, ölüm kalım savaşları, mini problemler falan derken bir ara bayağı da ilgilendim ancak çok mu tez canlıyım (aslında hiç de değilim) yoksa başka bir sebebi mi var bilemiyorum oyunun standart 19x19 tahtasında bir oyuna başlayıp bitirmek benim için inanılmaz sıkıcı olmaya başladı. o hamleler benim için asla ilerlemiyor. bunca yıldır da hala aynı fikirdeyim (=

velhasılı kelâm go abimi fena sardı, oyuncu toplulukları, dernekler, alpar kılınç turnuvaları falan derken (tarihe çok hakim olmayabilirim affola) istanbul go oyuncuları uluslararası bir turnuva yapmaya karar veriyorlar ve o zamanlar 20'li yaşlarında olup fotoğraf da çekmeye ve bu hobisini geliştirmeye meraklı bendeniz de gönüllü kas gücü ve şipşakçı olarak olaya dahil oluyorum ve bugüne kadar sayabildiğim 11 turnuvada gönüllü olarak yer aldım. 

genel olarak go oyuncuları güzel insanlar olmakla birlikte turnuva sırasında sosyalleşmek takdir edersiniz ki pek mümkün değil, yine de seneler içerisinde pek çok tanıdık edindim ve hatta mini bir metal konser grubumuz bile oldu, buradan selam olsun. (=

benim ilk katıldığım turnuvalarda yer sponsoru mimar sinan üniversitesi güzel sanatlar fakültesiydi. nike heykelinin replikası ile az aşk yaşamadım bulunduğu fuayede. seneler sonra lourve'da kendisini görmek ise unutulmayacak bir anı benim için. hayranlığımın kaç kat arttığını tahmin edemiyorum. mimar sinan fotoğraf çekmek için de ayrıca özel bir binaydı, bir şekilde yer sponsoru olmamaya başladıklarında (sebebini bilmiyorum ben sadece ırgatım (=) çok üzülmüştüm. bu seneye kadar son bir kaç senedirse ibb yer sponsoru oluyordu. ibb fatih spor kompleksinde basket sahasında turnuvalar düzenlenmeye başladı. burası hem ulaşımı rahat hem de geniş ferah bir alan olmakla beraber havuzdan gelen seslerin geniş alanda yankılanması, giriş çıkışlara hakim olamamak dolayısıyla sesi kontrol edememek gibi bir dezavantaja sahip. spor kompleksi çalışanları her zaman güler yüzlü ve yardımseverdiler, yardımları yadsınamaz.

bu sene ise hem 5. boğaziçi go turnuvası hem de 24. uluslararası istanbul go turnuvası için mekan sponsoru doğuş üniversitesi oldu. çengelköy yerleşkesinde değişik fotoğraf karelerini yakaladığım(ız) turnuvalar yaşadık. çengelköy yerleşkesi eski bir avm'nin yeniden değerlendirilmesi ile tekrar hayat bulmuş. değişik bir üniversite kampüs deneyimi yaşatıyor bence. organizasyona verilen alan ise hem geniş, havadar hem de binanın giriş ve tam ortası olmasına rağmen genel olarak sakin. malesef kampüse erişim toplu taşıma ile biraz zor çünkü seçenekler kısıtlı. bir diğer olumsuz tarafı da cephesinin cam olması sebebiyle gün batımına doğru güneşi ve ısıyı içeriye olduğu gibi alması ve güneşin oyuncuların gözünü oymaya çalışması 😅 güvenlik ve temizlik görevlileri de en az ibb'nin görevlileri kadar nazik ve yardımseverler, kendimizi evimizde gibi hissetirdiler.

yıllar içinde oyuncularla ilgili kendi gözlemim ise ortam ne kadar nezihse oyuncular da o kadar nezihleşiyor, kendilerine daha çeki düzen veriyorlar; yerlerde çöp ya da oyun sonunda masalarda boş bardak vs görme oranı azalıyor, ses konusuna daha dikkat ediliyor vs.

bu senenin süprizi ise uzun zaman sonra yeniden yabancı bir oyuncunun turnuvaya eğitmen olarak dahil olması oldu benim için. avrupa'nın en iyi oyuncularından biri olan 8dan in-seong hwang üç gün boyunca istanbul'da go severlerle buluştu (çok haberci dili oldu idare edin) turnuva ile birlikte kendisinin de derslerini, birebir yorumlarını vs izleme imkanım oldu, hem samimi hem de bilgisini aktarabilen bir imaj yarattı bende. tanıştığıma çok sevindim.


20-21 eylül istanbul'un etkinlik açısından en yoğun olduğu haftasonuna yayılan turnuva genel olarak keyifli geçti, yüksek seviyeli ve yabancı oyuncuların katılımı ile de ortamın renklendiğini düşünüyorum açıkçası. genç oyuncuların da olması her sene turnuvaya ayrı bir neşe katıyor. gözümüzün önünde büyüyen miniklerin gelişimlerini takip etmek ve yeni oyuncularla tanışmak da ayrı bir keyif. bundan kısa bir süre önce genç oyuncu arkadaşlarımızın şu an hakemlik rolünü üstlendiğini görmek ve sorumluluğu paylaşmak da ayrıca hem güzel hem de yaşlandığımı hissettirdiği için üzücü (= düşünsenize şimdiki yaptıklarımın yanında elli masa kurup kaldırırken bu sene on masada nefesim tıkandı, günlerle yataktan kalkamadım (yalan bak koşa koşa megadeth konserine gittim, yani ağrı kesicilerle gittim ama gittim yani..lol)

tabii derneğin geliri sadece üyelikten olduğu için bu tarz turnuvalar sponsorluk olmadan olmuyor. mekan sponsoru, taş, tahta, saat, ödül gibi çeşitli sponsorluklar alınıyor. zaman zaman ırgatlık ve becerebildiğim kadar şipşakçılığın yanı sıra heyecan kat sayısını artırmak ve turnuvalara ilgiyi canlı tutmak için ben de kendi çapımda ödül töreni için bir ödül masası hazırlıyorum. bu seneki masada hem ödüller çoktu hem masa kocamandı hem de ödüller dışında da çeşitli standlarla masayı zenginleştirmeye ve görsel olarak çekici hale getirmeye çalıştım. katılımcıların memnun kaldığını umuyorum. (=


bu sene ayrıca ilk defa oyunculardan oyun sırasında portre çekimleri için talep geldi, onore oldum. teşekkür ederim. <3

bu senenin diğer bir süprizi de uzun bir süredir turnuvalarda görünmeyen eski oyuncuların turnuvayı ziyareti oldu. kendilerini daha sık görmek isteklerimi buradan da tekrar iletmeyi bir borç bilirim (=

gelecek turnuvalarda görüşmek dileği ile, go ile kalın (=


Hiç yorum yok: