yine yeni bir konserden merhaba..
4 saatlik uykuyla başlayan aile saadeti ile mutlu eden uzuuuuun bir günün sonunda kendimi if performans salonuna gönderdim. bu if performans salonu enteresan bir yer, daha önce kovalarından bahsetmiştim bu sefer de performansından bahsetmek istiyorum. her ne kadar performans derken gelen sanatçılardan bahsedilse de -ki şimdiye kadar gittiğim konserlerde sanatçıların performansına dair bir sorun göremedim- if genelde kendi performansından sınıfta kalıyor.
bu sefer de aksi bir durum olmadı malesef. güzel güzel ailemle vakit geçirmişim, ön grup yaşru'yu kaçırsam da arkadaşlarımı görmüşüm sosyalleşmişim, sohbet muhabbet çok güzel ortam şahane derken daha ilk notadan başlayan bir ses sistemi felaketi ile karşılaştık. iki konserdir şanssızlıklar peşimizi bırakmıyordu.grubun sesi bütün konser boyunca oturmadı, bir şarkıda vokali hiç duymadık, amca yardırdı ama sessiz film izlemek gibi bir şeydi: müzik var, ağız hareketi var, konuşma yok. grubun hareketlerinden anladığım kadarıyla iem'lerde de problem vardı sürekli ya birbirilerine baktılar çalarken ya da sahnenin yanında birileriyle konuştular.
yani konser ile ilgili çok fazla yorumum yok; mors principium est, brutal + soprano vokal olması sebebiyle dikkatimi çekip bunlar için konserine gitmeye karar verdiğim normalde takip etmediğim bir grup. seste sorun olunca zaten konsere kendimizi veremedik, bir kaç kez mosh pit açıldıysa da seyircinin geneli de konsere çok giremedi, hardcore olduğunu düşündüğüm fanlar coştuysalar da sürekli bir hareketlilik, kaynaşma ve konuşma oldu. ne sahnedekiler ne biz mutlu olmadık işin özü.
son notum son iki şarkımız, son şarkımız falan diyip sahneden gittikten sonra geri çıkacakmış gibi yapıp, seyirciye tezarühat yaptırıp sonra sahneye çıkıp bir selfie çekip salon "we want more" diye inlerken götünü dönüp gitmek ayıptır.
benim için bu gecenin hafızalara geçecek anıları konserden ziyade konser sonrası oldu. biri bu son olayı kritik ettiğimiz arkadaşımla vedalaştıktan sonra otobüse giderken aynı yorumu yapan birisini duymam ve dönmemle yine aynı arkadaşımı görmek (=
diğeri de dışarıda bilenler bilir if'in önünden kıvrılan bir araç yolu ve kenarında variller vardır, orda dikilirken yaşanan dengesizlikler sonucu mazgala düşen emanet bluetooth kulaklığı kurtarma operasyonumuz. mazgal üzerinde duran motoru el birliğiyle kaydırmamız, mazgalı açmamız, içine girip kulaklığı çıkarmamız, kulaklığın hala çalışır halde olması ve sanki hiçbir şey olmamış gibi motoru geri konuşlandırmamız.
bu akşamki sabaton konserinden iyi anılar bekliyorum, sabaton'un yeri bende çok ayrı. onu da bir sonraki postta anlatırım artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder